21 ve 22 Eylül 2001 tarihlerinde, Tarihi Kentler Birliği Genel Kurulu Kars'ta toplandı. Toplantıyı onurlandıran Sayın Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in yaptığı konuşmanın tam metnini aşağıda sunuyoruz:
Değerli Konuklar,Tarihi Kentler Birliği - Kars Buluşması'nda, sizlerle birlikte olmaktan büyük mutluluk duyuyorum.
Bu önemli etkinlik için biraraya gelen siz değerli katılımcıları ve Karslı yurttaşlarımızı saygıyla selamlıyorum.
Tarih boyunca farklı uygarlıklara yurt olan ve bu kültürel zenginliğini günümüze ulaştıran, tarihimizde önemli bir yeri bulunan güzel Kars'a gelişimde yurttaşlarımızın sıcaklığı ve coşkuları karşısında etkilendiğimi belirtmek istiyorum.
Değerli Konuklar,
Ülkelerin çağdaşlık yarışında bulundukları yer, yalnız bilim ve teknikteki üstünlükleri, sanayileşmedeki başarılarıyla ölçülemez. Uygarlığın en önemli ölçütlerinden biri ulusların kültürel değerlerine sahip çıkması ve bunu evrensel değerlerle buluşturabilmesidir.
Bu, yalnız resmi politikalarla değil, yurttaşların ve gönüllü birliklerin bilinçli katılımlarıyla başarılabilir.
Tarihi Kentler Birliği'ni bu amaca hizmetlerinden dolayı kutluyor, bu güzel girişimin tüm yurttaşlarımıza ve kuruluşlarımıza örnek olmasını diliyorum. Böyle katkıların, tarihsel ve kültürel dokumuzun korunmasına yardımcı olmasının yanında, demokratikleşme sürecini de hızlandıracağını düşünüyorum.
Kendi kültürüne, tarihsel değerlerine, yaşadığı yere sahip çıkan, farklı kültürlerin düşünce ve eserlerine saygı duyan birey ve kuruluşlar, demokrasinin korunması ve geliştirilmesinin en önemli güvencesidir.
Zengin tarihsel ve kültürel birikimi olan kentlerin, kimliklerini yansıtan bu öz değerlerini koruyarak uygarlığa açması, insanlığın ortak kültür mirasının paylaşılması ve ülkeler arasında karşılıklı anlayış ve işbirliğinin gelişmesine olanak sağlayacaktır.
Türkiye, sahip olduğu değerleri dünyayla paylaşarak, hoşgörü, anlayış birliği, barış ve dayanışmanın egemen olduğu uygarlık kimliğinin oluşturulması için çaba göstermektedir.
Değerli Konuklar,
Binlerce yıllık tarihinde değişik evrelerden geçen insanoğlu, geçmişine sahip çıktığı oranda geleceğe hazırlanmış, attığı güçlü adımlarla, bugünün çağdaş uygarlığının yaratıcısı olmuştur.
İnsanlık tarihinin aynası olan kentlerin tarihsel ve kültürel dokularının korunarak geleceğe taşınması bu yönden büyük önem taşımaktadır.
Yüzyıllardır farklı uygarlıklara ev sahipliği yapan tarihi kentlerimiz, kendilerine özgü kimlikleriyle, yalnız ülke tarihine değil, insanlık tarihine de ışık tutacak zenginliktedir.
Tarihi Kentler Birliği'nin kurulmasının, ülkemiz için çok önemli bir adım olduğunu düşünüyor, kentlerimizin tarihsel, kültürel ve doğal dokusunun korunmasında önemli görevler yerine getireceğine ve bu örgütlenmenin demokratikleşme sürecinin güçlü halkalarından biri olacağına inanıyorum.
Yerel yönetimler dayanışmasıyla başlatılan, meslek ve sivil toplum örgütlerinin katkıda bulunduğu bu tür girişimlerin, yerelden evrensele doğru açılımının, tüm insanlığı sağlıklı bir bileşime yönlendireceğini düşünüyorum.
Değerli Konuklar,
Tarihi Kentler Birliği - Kars Buluşması'nı fırsat bilerek, Kafkasya ve bölgesel ilişkilerin geliştirilmesi konusundaki düşüncelerimi de belirtmek istiyorum.
Türkiye, tüm Kafkaslarda barış ve istikrar ortamının egemen olmasını istemektedir. Verimli topraklara, dinamik insan gücüne sahip olan ve Asya ile Avrupa'yı birbirine bağlayan bu stratejik bölgenin geçmişte olduğu gibi gelecekte de önemli bir rol üstleneceğine inanıyoruz.
Yüzyıllar boyunca çeşitli dinlere ve topluluklara mensup halkların bir arada yaşadıkları ve köklü uygarlıklar kurdukları bu coğrafyanın, yeniden insanların özgürce dolaşabilecekleri, birbirleriyle dayanışma içinde yaşam düzeylerini yükseltecekleri bir bölge olmasını istiyoruz.
Kafkasya'nın, bugün Batı Avrupa'da gördüğümüz biçimde, gelişmiş kara ve demiryolları ağının insan ve mal ulaşımını kesintisiz sağladığı, uluslararası enerji hatlarının Hazar Havzası ile Avrupa arasında ortak yarar ilişkisi kurduğu bir ekonomik bütünlüğe kavuşmasını, karşılıklı bağımlılık içinde bir ülkeler topluluğu durumuna dönüştürülmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Bu bağlamda, komşumuz Güney Kafkasya ülkelerinin Batılı demokratik ve ekonomik kurum ve kuralları hızla yaşama geçirmekte olmaları ve Avrupa kuruluşlarıyla yakın işbirliği içinde bulunmaları mutluluk vericidir.
Kafkasya'da, barış ve istikrar ortamının güvence altına alınarak bölgesel işbirliği koşullarının sağlanmasının Kuzeydoğu illerimizin ekonomik canlanmasına da katkıda bulunacağı bir gerçektir. Koşulların normale dönmesiyle Kafkas ülkeleri arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi, bu ülkeleri birbirine sıkı sıkıya bağlayacaktır.
Tüm bunların gerçekleşmesinin ön koşulu, kuşkusuz, Kafkasya'daki belirsizlik ve uyuşmazlıkların çözüme kavuşturulmasıdır. Türkiye, bölgesel uyuşmazlıkların çözümü amacıyla harcanan çabalara etkin biçimde katkıda bulunmaktadır.
Bu çözüm çabalarında, komşularımız Gürcistan ile Azerbaycan'ın egemenlik ve toprak bütünlüklerinin korunması gerektiğini, bu temele dayanmayan çözüm önerilerinin gerçekçi olmayacağını her fırsatta vurgulamaktayız.
Ermenistan'ın, uluslararası hukuk kurallarına aykırı biçimde işgal altında tuttuğu Azerbaycan topraklarından çekilmesinin ve Yukarı Karabağ uyuşmazlığının çözümü konusunda iyiniyetli ve yapıcı bir tutum izlemesinin Ermeni halkının da yararına olacağını düşünüyoruz.
Türkiye, Ermenistan'ın önyargılarından ve geçmişten gelen saplantılarından kurtularak, komşularıyla ileriye dönük iyi ilişkiler içine girmesini beklemektedir.
Değerli Konuklar,
Kentlerimizdeki kültürel ve tarihsel dokuların korunmasının yanı sıra, sağlıklı ve planlı kentleşmenin sürdürülmesi, insanların çevreleriyle barışık mutlu yaşam sürmesinin öncelikli koşuludur.
Ne yazık ki, etik değerleri gözardı eden uygulamacıların ticari kazancı ön planda tutan yaklaşımlarının olumsuz sonuçlarını Ulus olarak büyük bedellerle ödemekteyiz.
Bunların yanı sıra imar afları, ve yapılaşmada yasalara karşı işlenen suçların hoş görülmesi, yaşam alanımızda kapanması zor, büyük yaralar açmıştır.
Geniş katılımlı Tarihi Kentler Birliği'nin kuruluşu ve belirlediği ereklerin, bu çarpıklıkların ortadan kaldırılacağı, kültürel kalkınma ve korumanın önem kazanacağı, kent yönetimi ve kentlilerin kentlerine sahip çıkacakları bir dönemi başlatmasını diliyorum.
Değerli Konuklar,
Çevre sorunlarının insanlığı ve geleceğini tehdit ettiği bir dönemde yaşamaktayız. Olumsuz çevre koşullarının bulunduğu kentlerde sağlıklı bireylerin yetişmesi ve kültürel değerlerin korunması güçtür.
Tarihine de sahip çıkan çağdaş kentlerin oluşturulması, her şeyden önce çevre bilincinin kazandırılması ve çevre değerlerinin korunmasıyla olanaklıdır. Bu konuda yönetimlere olduğu kadar bireylere de önemli sorumluluklar düşmektedir.
Yerel yönetimlerin katılımcılığa açık, saydam yönetim anlayışları, kentlilerin yaşadıkları yere sahip çıkmalarını sağlayacak, onları, çevre sorunlarının çözümü, tarihsel ve kültürel dokunun korunması konusunda etken kılacaktır.
Gelecek nesillere temiz kentler bırakılması sürecinde "sürdürülebilir kalkınma" düşüncesi benimsenir ve uygulanırsa, kaynakların bilinçsizce kullanılması önlenecek, çevre sorunlarının çözümü konusunda önemli ilerlemeler kaydedilecektir.
Yerel yönetimlerimizin kentliler ve sivil toplum kuruluşlarıyla el ele vermesi, çevre sorunlarının çözümünde etkin bir adım olmasının yanı sıra, yeşilin egemen olduğu sağlıklı kentlerde yaşamamıza da olanak sağlayacaktır.
Gelecek kuşaklara güzel ve temiz kentler bırakmak hepimizin ortak sorumluluğudur.
Değerli Konuklar,
Ülkemizin Doğu ucunda, uygarlıkların geçiş noktasında bulunan, eşsiz kültürel ve tarihsel değerlere sahip olan Kars ilimiz, üniversitesi, dinamik nüfusu, stratejik konumu ile bulunduğu bölgenin önemli kentlerindendir.
Kars'ın bu konumu, kentimize büyük görevler yüklemektedir. Bu toplantıların Kars'ın bölgesel barışı da sağlayabilecek kültürel potansiyelini harekete geçireceğini düşünüyorum.
Türkiye'nin Avrupa Birliği sürecinde, zengin kültürünü, ulusal değerlerini, kimliğini koruyarak yol almasında, Tarihi Kentler Birliği'nin önemli katkılar sağlayacağına inanıyorum.
Birliği oluşturan yerel yönetimlerimizi, onlara destek veren meslek ve sivil toplum örgütlerimizi, bu örnek girişimlerinden dolayı kutluyorum.
Zengin birikimimizin böyle duyarlı yaklaşımlarla sonsuza kadar yaşatılmasını diliyor, toplantının gerçekleştirilmesine emeği geçenleri kutluyor, hepinize esenlik dileklerimi iletiyor, saygılar sunuyorum."