BİGADİÇ KÜLTÜR SANAT EVİ ve MÜZESİ AÇILDI...
Hiç fidan diktin mi
Kırlara, dağlara.
Çiçek ektin mi
Issız, tenha bayırlara
Kıraç kırlara
Su akıttın mı!
Gözledin mi hiç
Bereketin nasıl uzandığını
Çorak topraklara.
Bilir misin
Yolsuz, okulsuz, susuz, ışıksız
Anadolu köylerine
Umut olmanın
Hizmet etmenin hazzını
Bu mutluluğu algılasan
Sen de değiştirmek istersin
Yazgını
İşte böyle aziz dostum!
Ben biraz garip bir insanım.
Küçük köylerin ya da kentlerin
Mutluluğunu paylaşmak için varım.
Bırak peşimi
Büyük kentler senin olsun.
Senin olsun büyük düşler
Senin olsun yatlar, köşkler.
Utku Acun, Balıkesir Valisi, "Anadolu Tutkusu" şiirinden...
Yukarıdaki dizelerin de yazarı- Balıkesir Valisi Utku Acun, Bigadiç Kaymakamı Mümin Heybet ve Belediye Başkanı Davut Uzuner'in Bigadiç Kültür ve Sanat Evi'nin açılışını yapmak üzere yaptıkları çağrıya uyan ÇEKÜL, geçtiğimiz hafta sonu Bigadiç'te idi. "Kültür ve Sanat Evi" aslında İkinci Ulusal Mimarlık Akımının etkisi ile projelendirilen ve 1942 Bigadiç depremi sonrasında inşa edilen, Tekel idaresine ait bir yapıydı. Bu yapıyı 1998 yılında Tekel'den devralan Bigadiç Belediyesi, Kaymakamlığın da katkıları ile hazırlanan bir kültür projesi çerçevesinde "Bigadiç Kültür ve Sanat Evi" olarak ilçeye kazandırılmasına karar vermiş, ÇEKÜL de, yapının yeniden düzenlemesi konusunda, röleve çalışmalarını yapmıştı.
"Bigadiç, yarının çocuklarına ne vereceğinin temelini doğru belirlemiş..."
1 Aralık 2001, Cumartesi günü yağışlı havaya rağmen "Kültür ve Sanat Evi" çocuklar ve her yaştan Bigadiç'li tarafından adeta "sarılmıştı":
(Buradaki resimler hakkında not: Değerli vaktinizi boşa harcamamak için resimleri yüklenme süresi düşük olan küçük boyutlarda kullanıyoruz. Ancak, onların üzerine tıklarsanız, daha büyük boyutlu olanlarına ve ayrıntılara ulaşırsınız. Oradan "Back"/"Geri" tuşu ile bu sayfaya geri dönebilirsiniz.)
İçini doldurmada yaptığı bağışlarla önemli payı olan Bigadiç halkının da izlemesi için açıkhavada düzenlenen açılış töreni, yağmurun şiddetlenmesi üzerine Kültür Evi'nin şık toplantı salonuna alındı. Konuşmalar, içeriye giremeyenler de düşünülerek ses yükseltici ile dışarıya da yansıtıldı. Törende ÇEKÜL adına konuşan Prof. Dr. Metin Sözen, "Eğer Bigadiç'te 50 yıl önceki bir Tekel binası, bugünkü gibi bir kimlik açıklamasına girmişse, Bigadiç, yarının çocuklarına ne vereceğinin temelini doğru belirlemiş demektir. Çok büyük fabrikalar kurabilirsiniz, ama gün gelir, ekonomi değişir, fabrikalar elde kalabilir... Ama kültürel yatırım ayakta kalır. Bu nedenle özel sektörün nereye destek vereceği önemlidir. Bu bina da dayanışmanın nereye varacağının göstergesidir. Bağışları çoğaltın... " diyerek Kaymakam Mümin Heybet'in daha önce Cizre Kaymakamı iken bu bağlamda yaptığı yararlı çalışmaları hatırlattı ve Balıkesir ve Bigadiç yöneticilerinin taşıdıkları öncü rollerinde çevre ve kültüre öncelik vermelerinin altını çizdi.
Toplantı Salonu'nda "Açılış Töreni Konuşmaları"
"Ya bunları koruyalım, eğer koruyamayacaksak, izin verin tekrar gömelim!"
Balıkesir Valisi Utku Acun da, bu projenin gerçekleşmesinde çalışanlara, objeleri veren Bigadiçli'lere ve ÇEKÜL'e teşekkür ederek "Allah emsalinizi artırsın" diye bitirdiği ilginç anekdotlarla yüklü konuşmasında kültür mirasını korumanın ve yarına aktarmanın niçin önemli olduğuna dikkat çekti. Acun, "kendi geçmişine sahip olmakta s o r u n u olan bir yapısal özelliğimiz var" diyerek, Adıyaman Valisi iken, bugün Atatürk Barajının suları altında kalan Komagene kırallığı kalıntılarının bir bölümünü nasıl kurtardıklarını anlattı. Bugün Adıyaman Müzesi'nde bulunan bulguları kurtarabilmek için yapılan çalışmayı "6 katlı kocaman bir pastadan kesilen ince bir dilime" benzeten Acun, bu 6 katı oluşturan 6 Anadolu uygarlığının olması gerektiği gibi korunamadığından duyduğu üzüntüyü şu "ironi" ile dile getirdi: "Ya bunları koruyalım, eğer koruyamayacaksak, izin verin bari tekrar gömelim!" Utku Acun, yıllar önce yaşadığı Balıkesir'deki kültür zenginliği ile bugünkü arasında çok fark olduğunu, şimdiki çok katlı yapılarda "kibrit kutusu gibi üstüste" yaşandığını, kalan kimlikli yapıların "ne olur ne olmaz!"denilerek, bir taraftan tablolarını yaptırdıklarını, ancak önemli olanın "söylemden eyleme geçmek" olduğunu vurguladı, katkıda bulunan herkese teşekkür etti... Daha sonra dışarı çıkıldı ve Acun ve Sözen halkla birlikte yağmur altında kurdeleyi kestiler...
Kurdele kesimi
Müze içinden... Yörük gömlekleri...
Kızılçukur köyünde halen de giyilmekteolan gelin-damat giysileri
Eski Bigadiç'ten bir "pijama" promosyonu!
- 4 kişi bir araya gelip, içinde yaşadıkları ilçenin ilk müzesinin içini doldurabilir mi? Bigadiç'te ise evet!
Bigadiç Kültür ve Sanat Evi hem yapının içindeki dia ve film izleme odası, resim galerisi, arşiv ve yayın bölümü, etnografya, arkeoloji ve Kuvâ-yi Millîye bölümleri, hem de bahçede yer alan sütün başlığı, mezar taşları ve yörük çadırı ile aynı zamanda ilçenin ilk müzesi. Peki bu "müze içeriği" nasıl oluşmuş? Kaymakamlık ve Belediye bir komite kurmuş. Komite 4 kişiden ibaret. Kimler mi var? Emine Canbaz; Ev Ekonomisi Teknisyeni, İlçe Tarım Müdürlüğü'nde çalışıyor. Tamer Nişancı; Orman Mühendisi. Mehmet Çoban; 4 Eylül İlkokulu Müdürü. Ahmet Nalçacıoğlu; Belediye Zabıtası. Bu komite, Balıkesir İl Kültür Müdürü Alpaslan Ayral ve Müze Müdürü Neriman Özaydın'ın rehberliğinde, Bigadiçli'lerin bağışladığı objeler, Belediye'nin kendi arşivinden verdiği tarihi fotoğraflar ve belgelerle "harika" bir mekan yaratmış... Kapıdan içeri girer girmez görülen bir "tarihçe/levha"da da katkıda bulunanlara teşekkür edilmiş:
"Tarihçe/Levha" (Yakından görmek için tıklayınız!)
- Türkiye'nin pek de "yol üzeri" olmayan bir ilçesinin tüm bilgilerine ve yayınlarına Internet üzerinden ulaşabilir misiniz? "Bigadiç" ise evet!
Bigadiç'e giden ÇEKÜL ekibinde Metin Sözen'in yanısıra Başkan Vekili Mithat Kırayoğlu, Yönetim Kurulu Üyesi Hasan Özgen, Y.Danışma Kurulu Üyesi Mehmet Ata Tansuğ ve İletişim Danışmanı Avniye Tansuğ, bu safyada görülen dijital fotoğrafları çeken Şehir Planlamacısı Kerem Kırayoğlu da vardı. Çekilen görüntüler ve hazırlanacak haberin nerede yayınlanacağını soranlara bu sayfanın Internet adresi verilirken biraz tereddüte de düşülmedi değil. Öyle ya, büyük kentlerde bile Internet kullanımı hala pek yaygınlaşmamışken, Bigadiç'e "Internet'e girip bakın" demek insafsızlık mıydı? Ne kelime? ÇEKÜL ekibine derhal, Bigadiç web sitesi adresi ve onun eşliğinde haberleşmek için bir dizi "e-posta" içeren "matbu" listeler dağıtıldı. Girin bakın, bu sitelerde dolaşın. "Sitelerde" çünkü, çoğu bölümü tamamlamış ana sitenin yanısıra, bir çok "büyük kent işi" yayınla yarışacak içerik ve tasarımda bastıkları "BİGADİÇ Dergisi"ni de Internet'e taşımışlar... Bununla da yetinmeyip, bir de "Bigadiç Yöresi Folklorundan Örnekler" başlıklı bir VCD yapmışlar. B.Ü. Öğretim Görevlisi Araştırmacı Yazar Zekeriya Özdemir'in koordinatörlüğünde hazırlanan diskin kapağında "VCD-1" yazdığına göre devamı da geliyor!
- Kameramıza takılanlar...
Hüseyin Teke (ortadaki)... Küçük Hüseyin, bu Çarşamba "Bigadiç Internet" kafeye gidecek ve bu adrese girip, resmine bakacak! Tıklaması vakit alabileceği için onun resmini buraya olduğu gibi koyuyoruz!
* * * * *
Ahmet Beyoğlu. Doğaçlama şiir yazdıran Bigadiç'in sevilen şairi. Bu yapı için esinlenmiş, hemen oracıkta Emine Canbaz ve Ahmet Nalçacıoğlu not alıyorlar:
* * * * *
Bigadiç'teki bu açılıştan önce bir tur atıp, bazı tesbitlerde bulunan Metin Hoca:
Çektiklerini belki buraya ekleyeceğiz!
* * * * *