BİRGİ ve ÖDEMİŞ 2003’e Hazırlanıyor...
(15 Kasım 2002, Dünya Gazetesi, Çevre Kültürü Sayfası'nda yayınlanan haber)
Aydınoğlu Beyliği’nin ünlü başkenti Birgi, 2002 yılı Aralık ayında, doğal-tarihsel-kültürel varlıkların korunmasıyla ilgili bir dizi etkinliklere neden olacak... Küçük Menderes Havzası’nın odak noktası Ödemiş ilçesinde başlayacak etkinlikler, Birgi, Konaklı ve Bademli başta olmak üzere, havzanın diğer yerleşme yerlerine uzanacak... Eylül ayı içinde İstanbul, İzmir ve Ödemiş’te, birbirini izleyen toplantılarda, 1998 yılında “kamu-yerel-özel-sivil birlikteliğiyle” alınan kararlar ve izleyen uygulamalar tekrar gözden geçirilmiş, gelinen noktanın tüm kesimler tarafından değerlendirilmesine olanak sağlayacak nitelikte bir programla 2003’e girilmesi uygun bulunmuştu...
Toplantıda öncelikle, geçen süre dikkate alınarak, ÇEKÜL Vakfı’nın, doğal-tarihsel-kültürel varlıkların kent-havza-bölge-ülke ölçeğinde korunmasında ilk adım olan “7 Bölge 7 Kent” projesi tartışılmış, Batı Anadolu Bölgesi’ni simgeleyen Birgi’deki gelişmeler, ayrıntılarıyla gözden geçirilmişti. Özenle onarılan Birgi “Çevre Kültür Evi” nin, saptanacak tarihte İzmir Valiliği döneminde havzaya ve Birgi’ye özel ilgi gösteren Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Kemal Nehrozoğlu tarafından açılışının yapılabilmesi için, “sanatsal-kültürel etkinliklere uygun” donatılması işlemlerinin tamamlanması kararlaştırılmıştı.
Birgi’nin Cumhuriyet Meydanı’nda yer alan, bir süre okuma-yazma öğretmek üzere kullanılan, bazı bölümleri yıkılmış olan tarihi yapının “Çevre Kültür Evi” ve “Birgi Araştırmaları Merkezi” olarak ÇEKÜL Vakfı tarafından onarımının kuram ve kurallarına uygun bitirilmesinin, kent halkı üzerinde bıraktığı olumlu etki de dikkate alınarak, 2003 yılı programının zaman yitirilmeden tasarlanması, açılışla birlikte açıklanması düşüncesi hızla yürürlüğe konulmuştu... Daha şimdiden, havzadan ve bölgeden, ülkenin her yerinden, bilim insanı-uzman-sanatçı-zanaatçıların havza halkıyla birlikte, tarih-arkeoloji-sanat tarihi-kültür tarihi-tarım-ekonomi alanlarında uygulamaya açık geliştirecekleri başlıklar da, ayrıntılı olarak belirlenmeye başlandı. Birgili kadınlar ise, bu etkinliklerin merkezini oluşturacak “Çevre Kültür Evi” nin işlevine uygun donatılması yolunda, büyük bir dayanışma içinde, çalışmalarını hızlandırdılar. Kitaplık ve toplantı salonunu içeren bu yapıda, ayrıca “Küçük Menderes Havzası” ile ilgili belge ve bulguların yer alacağı bir “arşiv” de oluşturuluyor.
Bu gelişmelerin yanı sıra, Birgi’nin değişik yerlerinde karşılaşılan geçmiş kültürlerin izlerini taşıyan buluntular, “Çevre Kültür Evi”nin çevresinde toplanıyor, Ödemiş’e bağlı bir açık hava müzesinin ilk adımlarının atılmasına çalışılıyor. Ayrıca başta Mimar Sinan Üniversitesi öğrencileri olmak üzere, yurtiçi ve yurtdışından katılan tüm üniversitelerin, geleneksel “Birgi Yazokulu” çalışmaları kapsamında ürettikleri, taştan-ahşaptan-madenden heykeller, kentin duvarlarında yer alan resimler, Cumhuriyet Meydanı ve çevresine daha şimdiden farklı bir görsel zenginlik getirmiş bulunuyor. Evliya Çelebi’nin Birgi’ye geldiğinde kaldığı söylenen eve kadar çevre düzenlendiğinde, değerlendirilecek açık alanların sınırları genişleyecek, birbirinden ilginç evleri ve sokakları içine alan bir sanat-kültür alanı oluşacak...
Benzer durum, Anadolu’nun ünlü konutlarından “Birgi Çakırağa Konağı” çevresine de taşınmakta, Kültür Bakanlığı’nın son onarımlarıyla kentin bu bölümü, çok farklı bir nitelik kazanmakta... Anıtsal konak, bahçesi, etrafında konağı bütünleştiren ve saran geleneksel yapılar, her geçen gün sayıları artan yerli yabancı gezginlere ev sahipliği yapmakta... Bu canlı ortamı sağlayan öğelerden birisi de, Çakırağa Konağı’nın karşısında eğitimci Gülsün Başaranbilek’in açtığı “Andaç Evi”. Ulaştığı düzeyle, daha şimdiden birçok kente örnek olacak nitelikte. Yıllardır biriktirdiği etnografik malzemeyi, “Müze Ev” kavramıyla bütünleştiren Gülsün Başaranbilek, kapalı-açık mekanları yeniden değerlendirerek, geleneksel konutların sağlıklı işlevlendirilmesiyle yaratılacak zenginliğin boyutlarını da göstermeye çalışıyor. Böylece Çakırağa Konağı, gezilen gidilen yer olmaktan çıkmış, çevresinde dinlenilen, kültürün değişik ürünlerinin sergilendiği yer konumuna ulaşmış bulunuyor. Böylece ÇEKÜL Vakfı’nın “7 Bölge 7 Kent” projesinin önemli hedeflerinden biri, öncelikle Birgi’de gerçekleşmiş oluyor. Daha şimdiden “Müze Ev”in yakınında yer alan geleneksel konutların onarılarak işlevlendirilmesi, kentlerin bütünüyle korunmasında izlenecek yol konusunun daha yoğun tartışılması, umut verici bir süreci içeriyor...
“ÇEKÜL Vakfı Küçük Menderes Havzası Gönüllüleri”nin kentteki bir diğer önemli hedefi, Aydınoğlu Beyliği’nin 1312 tarihli taş-ahşap-çini bezemeleriyle ünlü yapısı Ulu Cami’yi ve çevresini, farklı bir kimliğe ulaştırmak... Vadiye bakan anıtsal konakların ve evlerin, meydanı çevreleyen medrese-türbe-hamamın onarımını sağlamak... Kentin bu noktasını eski canlılığına kavuşturmak... Bu özverili girişimler olumlu sonuçlanırsa, kentin doğal-tarihsel-kültürel kimliği güçlenecek. Ulu Cami çevresinin, geleneksel kültürlerin yaşatıldığı, kültürel turizm ağırlıklı bir bölge olma niteliği büyüyecek... Belirlenen amaçlar doğrultusunda “medresenin” geleneksel sanatların yaşatılması için değerlendirilmesi, “hamamın” onarılarak yeniden işlevlendirilmesi, Birgi’nin “Aydınoğlu Başkenti” olma özelliklerinin ortaya çıkarılması, gönüllülerin temel hedeflerden biri...
2002 yılının son ayında gerçekleştirilecek etkinliklerin bir bölümü, Ödemiş odaklı düşünülüyor. Bunlar arasında, Kaymakam Erkan Işılgan’ın merkezde ve çevrede geliştirdiği koruma-geliştirme projeleri, “Tarihi Kentler Birliği” kurucu üyesi Belediye Başkanı Mehmet Eriş’in, “Ödemiş Kent Tarihi Müzesi”nin çekirdeğini oluşturmak üzere başlattığı girişimler, bu süre içinde tüm boyutlarıyla tartışılacak... Bugünlerde, müze gibi süreklilik isteyen projelere uygun tarihi yapıların mülkiyet sorunlarının çözümüyle uğraşılıyor... Zaman yitirmeden, kentin kimliğini belirleyecek her tür malzemenin toplanmasına çalışılıyor...
Bir başlangıç olarak, dönemin ünlü başbakanlarından Ödemişli Şükrü Saraçoğlu’nun ailesiyle görüşüldü. Çok yönlü bir sergiyle olayın diğer ailelere de yansıtılması, çağdaş bir yaklaşımla günümüz kültürüne aktarılması için değişik yollar deneniyor. Kültür Bakanlığı’nın desteğiyle oluşturulacak sergi salonuna ayrılan ödeneğin gelmemesi, ister istemez bu etkinliklerin farklı mekanlara alınmasına neden oldu. Bunlar arasında onarıma alınacak “Tarihi Ödemiş Arastası Proje Sergisi” ile fotoğraf sanatçısı Lütfi Özgünaydın’ın hazırladığı İstanbul’dan sonra Anadolu’yu dolaşan, Kemaliye-Midyat-Talas-Kastamonu-Akseki-Birgi-Mudanya’yı içeren “7 Bölge 7 Kent Sergisi” de bulunmakta. Bu sergiyle birlikte, Doğu Anadolu’dan “Kemaliye” ile Batı Anadolu’dan “Birgi” arasında kültürel köprü kurulacak...
Bütün bu etkinliklerin temel hedefi, yıllar önce başlayan özverili çabaların sonuçlarını tartışmak, yeni dayanışma odakları oluşturmak... Düzenlenecek panellerde, merkezi yönetimin bölge yetkilileri,“Tarihi Kentler Birliği”nin Batı Anadolu Bölgesi üyeleri, Bakırçay-Gediz-Yarımada-Küçük Menderes-Büyük Menderes havzalarında doğal-tarihsel-kültürel varlıkların korunmasıyla ilgili projelerin sorumluları, Küçük Menderes Havzası’ndaki Bademli-Bayındır-Beydağ-Bozdağ-Gölcük-Kiraz-Konaklı-Ovakent-Ödemiş-Selçuk-Tire başta olmak üzere birbirinden ilginç yerleşmelerin belediye başkanları ve üyeleri, geliştirdikleri tasarım-uygulamaların ışığında, düşünce ve önerileriyle Birgi ve Ödemiş’teki toplantılara katkı sağlayacaklar...
Aradan geçen beş yıl içinde, “kamu-yerel-özel-sivil birlikteliğiyle”, doğal-tarihsel-kültürel varlıkların “korunması”, bu konuda değişik başlıklar altında yapılan “eğitim”, bölgede farklı ölçekte yerleşme yerlerinde geliştirilen “örgütlenme” girişimlerinde, bunları izleyen nitelikli “araştırma ve tanıtımlarda”, belirlenen hedeflere ne oranda ulaşıldığı, birbirini izleyen toplantılarda tüm boyutlarıyla gündeme getirilecek, 2003 yılı “eylem planının” daha sağlıklı üretilmesi sağlanacak...
Emin Başaranbilek/Arkeolog-Ressam
ÇEKÜL Vakfı Küçük Menderes Havzası Bölge Koordinatörü